Siyonist Yahudiler

Siyonist Yahudiler

Yüz yıllık anlaşma diye duyuruldu dünyaya. Olan bitenin özet hikayesi,

Başkenti Kudüs kabul edilen ‘işgalci’ İsrail devletinin hükümranlık alanını genişletmesi; İsrail’in Filistinlilere ait olduğu halde daha önceden fiilen ‘çöktüğü’ yerleşim yerlerini hukuken mülküne katmasıdır.

Her ne kadar Filistinlilerin kentsel/bölgesel bir otonom idari yapı hakkına kavuşacakları söylense de

Filistinliler artık milliyetçi/ulusal Yahudi devleti ve toplumu içinde yaşayan ‘azınlık’ Araplar statüsünde olacaklar; 70 yıldır olduğu gibi kaderleri Siyonistlerin elinde kalacak..

Tarihin tokadı ağırdır; suratında bi kez patladı mı, fiziken sersemlersin. Aklın yerinden oynar. Şoka girersin. Yerlerde sürünür, zillet ‘kaderin’ olur, bir kaç nesil boyunca bedel ödersin.

İslamda ‘devlet yoktur’ diyen sefihlere; İslamı ‘sevgi, barış ve kardeşlik dini’ olarak pazarlayan hümanistlere; İslam ahlakıyla ahlaklanamadığı için ‘önce insanlık’ diyen postmodern cahillere tarih n’apsın.

Dersini almamışsan hala hissene düşen zihinsel köleliktir. Sınıftaki yaramazları habire öğretmenine şikayet eden ilkokul öğrencisine dönersin..

Demek ki neymiş;
Toprağın mülkü senin olsa da; üzerinde yaşayanlara kıyasla nüfus çoğunluğuna sahip olsan da,

Siyasi hükümranlık sende değilse o iki unsurun hiç bi anlamı, değeri, karşılığı yokmuş..

Siyasi hükümranlığın değişmez iki şartı var(mış):

İlki; dini/ideolojiyi ve ona dayalı hukuk sistemini müdafaa etmek. İkincisi; birincisiyle bağlantılı olarak o dine/ideolojiye göre şekillenmiş cemaat/millet kalmayı muhafaza etmek.

İslam dini, İslami şeri hukuk sistemi müdafaa edilemiyorsa yani İslam ahlakıyla ahlaklanma yoksa,

Ona uygun olarak şekillenmiş Müslüman bir milletin varlığından bahsedilemez. Kalabalıklar içinde kaybolmuşsundur, birey olmuşsundur. Dolayısıyla ne ‘aklın’ kalır elde ne de ‘dinin ve neslin.’..

İsrail ‘fatih’ bi devlet, fatih bi millet gibi davranıyorsa meydan savaşını kazanmış demektir; ona küfrederek kendimizi avutmayalım.

Uluslararası hukuk, uluslararası toplum, uluslararası camia vs diye diye kendimizi aldatmayalım..

Tarihin tokadı 200 sene önce patladı suratımızda; o gün bu gündür içerden devşirilenler yönetici kadrosunu oluşturdular. %99 Müslüman yalanıyla da göz boyadılar.

Üç kuruşluk statüye, beş kuruşluk zenginliğe ve haramzade saltanata tamah karşılığı dinini satanlar eliyle yönetiliyor yönlendiriliyoruz; Müslüman millet denenlerin tümü.

İsrail, gücünü burdan alıyor; tıpkı Amerika gibi, Rusya gibi..

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir