Kitli Pazar

Kitli Pazar

Resmen dolayısıyla cebren ülkece Batı uygarlığına geçmeye karar verildiğinde, mecburen

Büyüklerimiz için zamanı ve mekanı yeniden amma seküler biçimde örgütlemek icap etti. Dolayısıyla fabrika, ticarethane, okul, resmî dairede geçen mesai günleri dışında bırakılan haftanın pazar günü isteyene,

Mabette ibadete, meyhanede kafa çekmeye, evde temizlik ve çamaşır yıkamaya, sinemaya tiyatroya maça gitmeye, balık tutmaya, resim yapmaya, haylazlık etmeye, çoluk çocuk pikniğe gitmeye, gazete dergi kitap okumaya, büyükleri hastaları ziyarete ve yan gelip yatmaya vs ‘has’ kılınmış oldu.

Hafta boyu kamusal alanda/mekanda itaat eden, kamunun tayin ettiği zamanda başkanının, müdürünün yahut patronunun emri altında ezilip büzülüp duran insanı bunalımdan kurtarmak için bulunmuş özel bi gün müydü neydi bilemedik ama halkımız çakmıştı günün adını; ‘kitli/kapalı pazar.’

Haftanın altı ‘iş’ gününü kamuya ayırmanın mecburiyeti yanında ‘özelleştirilmiş’ bi günün ‘lütfuna’ ermenin de keyfine diyecek yoktu hani; de iple çekilir olmuştu bu gün. Çalışmanın ‘ibadet’ sayılmadığı pazar günü!

Hey gidi o günler! İktidarsız kaldığı için boşluğa düşen dolayısıyla hane halkına ve çevreye ‘dalaşan’ başkanlara, patronlara ve müdürlere en kötü gün olsa da ‘kul’ kısmısına pazar günü ‘iyi’ gündü; iyi! Çünkü bu gün başkan da, patron da, müdür de kendisiydi!

Bu gün kitli/kapalı pazar, artık kanıksasan da iyi pazarlar millet!

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir