Erdoğan Ülkede Neler Olduğunu Biliyor mu?

Erdoğan Ülkede Neler Olduğunu Biliyor mu?

Türkiye kendine has bir siyasi sisteme geçti. Bu ABD bşk.lık sistemi gibi içerde dengeleri kurulmuş, iktidar güçleri paylaştırılmış, denetim mekanizması güçlenmiş, her birisinin kendi işini yaptığı bir siyasi sistem değil. Fransa Rusya Çin tarzı yarı bşk.lık sistemi de değil.
Ülkede eskiden kör topalda olsa işleyen ‘yasama-yürütme-yargı’ olarak iktidar güçlerinin ayrıştığı bir siyasi sistem vardı, buna sadece orduda örgütlü cuntacılar müdahale edebiliyordu. Şimdi o sistem de yok. MHP sayesinde niteliği ve yapısallığı belirsiz, tarihte örneği de olmayan bir siyaset uygulamasına geçildi.
Yeni sistem neredeyse tüm işlerin tek adama bağlandığı, tüm yükü omuzlayan, her işe müdahil olan ilginç bir Bşk.lık sistemi. Yüksek bürokrasiden büyük sermayeye, emekçiden çiftçiye kadar halk, öngörülemez bir geleceğin ve neler olabileceğinin kararsızlığıyla ve şaşkınlığıyla malul.
Ülkenin karar verilecek her alanındaki tüm yük tek adamın omuzlarında. Buna dayanacak, tüm işlerini doğru yapabilecek insan türü varlık bu dünyada yok. Politik söylemlerse bir yere kadar götürür.
Üç beş danışman, beş on yardımcı, kamu ihaleleriyle dünyada rekor servet artışı sağlayan on onbeş müteahhit, her tarafı beton yığınına çeviren yirmi otuz bld bşk., ne iş göreceği belirsiz kırk elli vekil ve elbette bşk.’a dünyayı toz pembe gösteren yağdanlık medya dışında bu sistemden memnun olanı var mı? Olur mu?
Parti başkanlığını dahi üstlenmiş, işi gücü ve vakti zamanı heyetlerin kabulünden, protokol görüşmelerinden, dış politik gelişmelerden ve Erdoğanın çok sevdiği her gün medyada görünür olmaktan ibaret bir başkanın Türkiye gerçekliğinden haberdar olması, aşağıda neler olup bittiğini bilmesi mümkün mü? Mümkün olanları ne kadar gerçekçi? Dolayısıyla hangi konuda alacağı karar ne kadar doğru olur?
Son ekonomik kriz bu işin yanlış olduğunu gösteren ilk semptom. Ekonomi gerçektir, işi hiç uzatmaz, kazanç veya kayıp olarak hemen sonuç verir. Hayatınızı bir anda karartır, perişan olursunuz yahut bşk.ana yakınsanız uzaya fırlarsınız!
Öyle sanıyorum Erdoğan hayatın gerçekliğinden koptu. Hafızasında bu ülkeye dair kayıtlı eski bilgi sistematiği ve popülist sloganlarla işi götürmeye çalışıyor!
Önceliği, önemi ve geri dönüşü hesaba katılmaksızın dış borca dayalı onca kamu yatırımının ve ithalata dayalı tüketim ve ihracat ekonomisinin, yanlış politikalar sonucu çökme sinyalleri veren sanayi ve tarım üretiminin ülkeye nelere mal olduğunun farkında değil. Dolayısyla dünyada hükümranlık kurmuş finans ‘Tanrı’sının peygamberlerinin oyun sahasında ve kurallarında ancak taktiksel manevra yapabilecek…
Saray hayatı böyle bir şey midir? Elbette hayır. Fakat saray kültürü ve siyaseti yoksa ‘medeniyet’ denen soygun ve vurgun düzeninin sadece oligarşik bir sınıfın çıkarına hizmet ettiğini, beka meselesinin ülkenin değil bu sınıfın bekası olduğunu göremez, bunun bedelininse doğal olarak geniş halk kitlesine ödettirildiğini bilmezsiniz. Bilemezsiniz…
Tarih, kıymeti bilinirse ibret tablosu olarak önemli bir şeydir, çok şey öğretir. Kim olursa olsun her insan şaşar, kendine yanlışını gösterecek denetimden hoşlanmaz. İnsanların denetimsiz ve frensiz bir siyaset düzeni kurmayışları rast gele değildir. Çünkü iş toplumun tüm üyelerini ilgilendiren karar alma meselesidir.
Bırakın insanları Allah ‘içinizden iyiliği/doğruyu emredecek, kötülüğü/yanlışı durduracak birileri olsun’ istiyor. Allah’ın bu emrine uymayanlar ne yapacak, kendini avutmak için tarihine kızacak, geleneği bahane edip gününü gün eden ‘şarlatanlığa’ soyunacak!

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir