İmam-ı Gazali

İmam-ı Gazali

İslam düşünce tarihinde Gazali önemli adamdır. Gerek yaşadığı dönemin şartları, gerek zirve yaptığı ilim dalları ve gerekse zorba yöneticilere karşı takındığı yiğit tutumu nedeniyle önemlidir. Kafirlerin dahi kendisinden istifade ettiği büyük alimlerimizdendir…
Gazali’nin Yaşadığı kendi tarihsel zamanlarında yöneticiler ve onların uyguladığı siyaset tarzı, hükümet etme biçimi şeriata/adalete/ilahi nizama dayanmıyordu. Bu sebeple yöneticilere zorba diyordu o.
Sultan namıyla anılan ve askeri ve siyasi olarak gücü elinde bulunduran o günkü yöneticiler, kavmi gelenekleri ve örfi kurallara dayalı yasalarla toplumları yönetiyorlardı. Hilafet merkezi Bağdat bunların kolonisi haline gelmiş, Abbasi halifesi artık fiilen iktidarsız kılınıp sembolik hale getirilmiş, hilafet merkezi siyasi askeri otoritesini ve gücünü kaybetmişti. Dolayısıyla sultanların esiri durumundaydı.
Gazali dönemi, kendisi de büyük alimlerimizden olan Maverdi’den hemen sonraki benzer dönemdir. Maverdi’de Halifelik merkezinin Buveyhiler tarafından işgal edilip etki altına alındığı, Bağdat’ın onlar tarafından kolonileştirildiği ve yönetildiği devrede yaşamış, o şartlarda fikirlerini ve siyasi tutumunu yiğitçe göstermiş büyük alimlerimizdendir. Maverdi her şekilde şeri sistemin yaşaması gerektiğini, siyasi hükümranlığın Halifede olması gerektiğini savunuyordu. Her şeyin bozulmaya yüz tuttuğu o dönemlerde İslam dini, Müslüman toplum bu gibi yiğit alimlerimiz sayesinde ihya edilmiş, muhafaza ve müdafaa edilmiştir. Onlara selam olsun.
Gazali, halifeliğin sultanlar elinde sembolikleştirildiği, devletin teşkilatlanması ve siyasi yönetimin sultanaların tekeline geçtiği, hukuk sisteminin örfi/törek/yasalarla belirlendiği dönemlerde yaşadı. Siyaset dinden kopmuş, bağımsız ve otonom bir kategori olmuştu. Gazali ve benzer alimlerimizin en büyük derdi, “bu gidişle şeriat ortadan kalkabilir, Müslüman milletin varlığı ve bekası tehlikeye girerdi.” Sırf bu maksatla şeri hukuk sistemine uymadığı için “zalim de olsa” geçici bir süre sultana itaat edilebilirdi. Çünkü sultan, siyasi egemenlik ve yasama hakkını kendinde tutarken toplumsal işlerin şeriata göre yürütülmesine razı geliyordu.
Bu sultanlara doğru yolu ve adil yönetim tarzını kim gösterecekti: Gazali’de kendisinden öncekiler ve çağdaşı salih alimler gibi aynı şeyi söyledi: ‘Ulema.’ Çünkü hem şeriatı bilen, hem şeriatın yönetimle ve toplumla ilişkisi hususunda ilgili kurallarına ve hikmetine vakıf olanlar alimlerdi, ulemaydı. Öylesi şartlarda dini muhafaza ve müdafaa etmesi gerekenler de dolayısıyla ulemaydı.
Gazali bir taraftan bunu söylerken diğer taraftan yöneticilerle çeşitli şekillerde maksat dışı haşir neşir olmanın mahzurlarını bildiği için buraya dikkat çekiyor ve ulemaya diyordu ki: ‘Sultanın huzuruna dindar olarak giren bazıları oradan dinsiz olarak çıkar çünkü o alim, sultanı memnun ederken Allah’ı gazaplandırır.’
Bir başka sefer de diyordu ki ‘Ulema ya sultana doğru yolu göstermelidir, ki bu onların kendi hayatlarını tehlikeye atmasıdır, ya da sultanın uygulamalarına destek olmalıdır, ki bu da şeriata aykırıdır.’
Gazali’ye göre ulema şeri fıkıh sistemine ve ilahi düzene göre yönetmeyenlerden ve bunların her düzeyde yönetim kademelerinden uzak durmalıdır. Çünkü yönetim ilahi yasaya uymuyor. Bu söylediklerini şöyle izah ediyor:
‘Sultana yakın olan kimsenin işi, onun karşısında ya susması, ya da hakkı söyleyip sözüyle isyan etmesidir.’
Gazali, şartların dayatmasıyla ülkede ve halk içinde iç çatışma ve anarşi çıkması yerine kötü de olsa bir düzeni tercih edip onaylarken gerçekte şartların zorlamasının bunda gerekçe olduğunu ve geçici olarak söylendiğini anlıyoruz. Çünkü onun sahip olduğu ilmi ve imanı, bu onayının zora dayandığını, anlık olduğunu gösterirken sürekliliğini onaylamıyor. Şu sözleri buna delalet eder:
‘Dinimizi parçalıyoruz, onun parçalarıyla dünyamızı yamamaya çalışıyoruz. Dünyamızı yamadık fakat o bizim elimizden gitti. Bunu yaparken dinimizi parçaladık, dinimiz de elimizden gitti.’

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir