Tren Yolculuğu Dünya Hayatı

Tren Yolculuğu Dünya Hayatı

Bizde son yüz elli yıldır diyelim, demirden döşeli raylar üzerinde seyreden terenin makinisti aynı rotayı takip ediyor; menzil hep aynı: Wall-Street /Washington. Yani dünya sisteminin merkezi.

Nerden binerseniz binin, kim olursanız olun rota ve menzil değişmiyor; tren aynı rotada gidip geliyor.

Yolculardan müslüman olanlar da var, muhtelif duraklardan binmişler. Bunlar vagonlarda ters istikamete bakan koltukları özellikle seçip oturmuşlar. Böylelikle müslümanlığın kıblesi Kabe’ye doğru gittiklerini sanıyorlar.

Müslümanın, trenin dışındaki dünyanın ne olduğu, nasıl olacağı konusunda hiç bilgisi yok, bilgisinin olmadığının farkında bile değil. Trenin içinde koltuğunu seçmekle meşgul. Ne garip değil mi? Daha garibini ister miydiniz?

Menzilinden kopmuş olanlar, rotasını şaşırmış bir haldeyken, makinisti değiştiriyor; makinistin treni kendi istikametlerine doğru götüreceğini sanıyor…

Tren metaforu neydi koltuklara ters oturmakta ne; rota neydi menzil neresi; makinist kimdi yolculuk ne yana ey gaflet ehli! Makinist değişince ne olacaktı?

Değiştireceksin; tren yolunu da, rotayı da, menzili de. Bunları yapmadan, makinisti değiştirsen de, ters istikamete bakan koltuklara otursan da herkesle aynı yere gitmekten kurtulamayacaksın.

Bu trenin son durağı uçurumdur, kurtuluş yok. Bunu makinist de bilmiyor yolcular da. Herkes ‘geleceğe, umuda, daha müreffeh hayata’ ulaşmak için biniyor o trene. Son duraktan evvelki duraklarda inmeyi fıkhedenler kurtulacak.

İyi de son durak hangisi? Rayların istikametini, rotayı, menzili bilenler bilir. Bilmeli.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir