Batıya Kaçmak

Batıya Kaçmak

Bu ülkede bitmeyen ‘yalan’ propagandalardan biridir; farklı siyasi görüşlerinden yahut farklı yaşam biçimi tercihlerinden dolayı arkını ifade edemediği, kendini güvende hissedip rahat yaşayamadığı, özgür olamadığı, ayrımcılığa uğradığı, baskı ve şiddete maruz kaldığı, geleceğinin karartıldığı vs gerekçelerle, insanlar neden Doğuya değil de Batıya kaçar, göçermiş?..

Kestirmeden gidersek şöyle bir yargı bizce yerindedir: Devrik siyasiler, yolsuzluğa bulaşmış bürokratlar, üç kağıtçı tüccarlar, iç savaşlar nedeniyle göçmenler, sosyo-politik krizlerin neden olduğu işsizler, mafya liderleri.. vs niye Batıya kaçıyor göçüyorsa, ideolojik veya kültürel farklılığı öne sürenler de aynı sebepten dolayı kaçıp göçüyorlar…

Sebeplere yoğunlaşırsak çözümleme daha da kolaylaşır: Başından beri Batı ile işbirliği halindeler. Vazifesi bitmiş yahut deşifre olmuş, defolup gitmişlerdir.. Bunlar azınlıktır.

Batıcı İdeolojik ve kültürel propagandasına aldanmış; demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin Batıda daha güvenli yaşam koşulları sağladığına ikna olmuşlardır.

Görece olarak makul sayılabilir bu gerekçeler sadece ‘aptalları’ cezbeder. Kaçışın göçüşün mazeretini bu bağlamda yaptırır ama gerçekte fikirle, ideolojiyle, farklı yaşam tarzıyla falan alakasızdır. Gizlenen gerçek şudur:

Batıda sahip olunan imtiyazlara kavuşmak; kendi ülkesinde ulaşamadığı imkan ve fırsatlara Batılı bir ülkede sahip olabilme ümit ve beklentisi içinde olmak..

Derdimiz İslami dünya görüşüne sahip olduğunu sananlarladır; baba senin varlık gerekçen ne? Neyin uğrunda vardın, sana ne vadediyor? Bu dünyadan beklentin neydi? Daha imkanlı; daha müreffeh; daha huzurlu; daha rahat bir yaşam mı? Öyleyse haklısın; kaç kalabildiğin yere! Ama bize İslamcı numarası çekme.

Az da olsa aklı ve fikri olanın bildiğini tekrarlayalım; Batıda nüfusun %5’i geri kalanları sömürür, soyar, köleleştirir; kanun sopasıyla da ehlileştirir. Göçmenlerin ülkelerini ticaret, sınai marka ve finans dalavereleriyle de ayrıca soyar. Kendi ülkesinde ihtiyaç duydukça kapıları açar, şartları kabul eden yerli yahut yabancıyı doğuya kıyasla görece daha imkanlı, daha müreffeh, daha rahat bir yaşam sunar..

Ey cahil, ey avanak; aslında sen o sömürüden, soygundan, vurgundan pay almak için kaçıyor göçüyorsun ama keni ülkendeki işbirlikçilerle, vazifelilerle, soysuzlarla uğraşmak yerine sömürünün, soygunun, vurgunun sağladığı imtiyazlara kolayına kavuşmak istiyorsun.

Ve senin dünya görüşün bunu yaptırıyor sana. İş senle kalsa bize ne der geçeriz ama utanmadan, sıkılmadan insanlar niye Batıya kaçıp göçüyor diye habire üç kağıt açıp suç ortağı arıyorsun ya; yıllardır bıkmadan da tekrarlıyorsun ya; işte burda duracaksın. Yemedik baba; koktu bu çoraplar giyilmiyor artık!

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir