Adalet; Hak Edilendir

Adalet; Hak Edilendir

Modern tarihsel dönemde Müslüman milletlerin içinde bulundukları sosyo-politik ve ekonomik hal ve vaziyetin kaba resmi:

“Geri kalmışlık; cehalet; çoğunluğa sefalet azınlığa imtiyaz; usulsüzlük yolsuzluk; güçlüye itaat zayıfa tiranlık; itiraz edene cehennem itaat edene cennet..”

Nüfuslarının onbinde beşi ultra zengin (30 milyon dolar ve üzeri servet); binde yarımı zengin (1 milyon dolar ve üzeri servet). Bir ultra zengin için 4 milyonun insanın; bir normal zengin için 500 bin insanın soyulması, bilgi beceri ve emeğinin sömürülmesi, geleceğinin ve neslinin istismar edilmesi demektir..

Hangi kitap böylesi bir zulmün, vurgun ve talanın doğal, sorumsuzluğun normal olduğunu yazar? Nasıl bir sistem böylesi bir düzeni normalleştirir? Ne biçim bi topluluk böylesine razı gelir?..

Kur’an cehennemden bi kare naklederken sapkınlardan zayıfların ‘Ya Rabbi bizleri bunlar saptırdı’ diye ‘ileri gelenleri, emredicileri’ gösterdiğini; onlarınsa ‘biz sizi niye saptıralım, siz zaten sapıktınız’ dediklerini nakleder. Allah’ın cevabıysa ‘kesin mızmızlanmayı’dır..

Allah elbette adildir; o kimseye zulmetmez. Peygamber ‘nasılsanız öyle yönetilirsiniz’ dediğinde bu hakikate dikkat çekiyordu. Melekler insanları yönetmez; Allah’ın emriyle adil yöneticilere destek olurlar.

Biz dinli ve dindarız; ahlak adalet bizim işimizdir; bizi sorgulamayın yaptıklarımıza razı olun; diyenlerin ve böylelerine itaat edenlerin vaziyeti; ‘Adil olanın’ başlarına gelmesidir. Adalette budur.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir