Amerika’da Olanlar

Amerika’da Olanlar

Kapitalist ekonomik sistem ve demokratik siyaset düzen içinde bir ‘paylaşım kavgasına’ işaret eden sıradan bi kargaşa mı, ekonomik sistemi ve siyasal düzeni değiştirme amaçlı toplumsal ve siyasal değişimi başlatan bir kalkışma göstergesi mi? Tetikleyici sebebi büyütmez esas sebebe bakarsak olaylar geçici mi sonuna kadar gidici mi?.

Soruya cevap vermeden önce bildiğimiz şu verileri bi sıralayalım:

Amerika’da toplumsal ve siyasal yapılanma iki ana kategoride ayrışır: İlki; zenginliğin, mülkiyetin ve siyasal iktidarın sahipleri; elitler; WASP (beyaz, Anglo-Sakson, Protestan) sınıfı.

İkincisi; yaşamak ve geçinmek için çalışmak zorunda olan eskinin yerlileri; sonranın göçmen köleleri; Latinleri, zencileri ve işçileri. Yani, cümleten ‘siyahlar’ sınıfı.

İlk grup hem azınlık hem örgütlü; tüm kurumlarda karar vericiler. Hem yerelde hem uluslararası alanda dayanışmaları da çok güçlüdür. İkinciler hem çoğunluk hem örgütsüz; kararlara uyan yığınlar. Kendi içlerinde ‘feministler, çevreciler, siyahiler, Latinler, göçmenler, proleterler, ırkçılar, sıradan beyazlar’ olarak bölük pörçük, parçalıdırlar.

Amerika, ‘beyaz kapitalistler-siyah kapitalistler’ ve ‘diğerleri’ kategorisinde de ayrılabilir. Burda siyah kapitalistler beyazlara dahil olanlardır. Beyaz efendinin çavuşları yani..

Temel sorun, ‘siyah’ kategorisine giren çoğunluğun parça parça ve birbiriyle çatışmalı olmalarındadır. Dolayısıyla kendi içinde bir birlik değiller. Ortak bi ideolojileri de, kavgaları ve düşmanları da yok. Siyahi paranteze alınacak çoğunluğun ortak paydası sadece yönetiliyor, çalıştırılıyor, sömürülüyor olmalarıdır. Buna karşılık her birinin ideolojileri de, davaları da, yöntemleri de, beklentileri de, hatta yerleşim yerleri de farklıdır; ve daha önemlisi her birinin hasımları da farklıdır..

1960’ların başında nasıl olduysa olmuş, sosyalist öğrencilerle zencilerin kalkışmaları aynı zamana denk gelmiş. Beyazlar ilk kez farklı iki cepheyle karşılaştığı için şaşkınlaşmış ama Spartaküs liderliğinde köle ayaklanmasını çözen ‘Roma aklıyla’ sorunu çözmeyi bilmiş. O olaydan büyük ders çıkartan beyazlar muhalefetin parçalanması hatta, muhalifleri birbirine düşürme hususunda epey tecrübe sahibi olmuşlar..

Bu verilerden ‘siyahı-beyazı’ son ‘zenci’ ayaklanmasından bi şey çıkıp çıkmayacağını keşfetmek kolay. Okuyucunun aklına saygımız vardır..

Bu vesileyle başına gelen her sorunun, cehaletinin ve zavallılığının tek sorumlusunu Amerika yaparak rahatlayanlar, bu olaylar vesilesiyle ‘küfrederek’ oh olsun diye mutluda olabilirler.

Oturup kendi derdine yanmayanların Amerika’daki olaylardan büyük keyif almaları yok mu; yat ağla kalk ağla! Bi de yok mu; Amerikan çağında Amerikalılaşmış, kendi içindeki ‘siyah-beyaz’ kategorisinden dahil olduğu sınıfla gurur duyup kendi zencilerine aynı muameleyi yapanlar; yat gül kalk gül!

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir