Şu Çılgın Türkler

Şu Çılgın Türkler

Akdeniz iklim kuşağından ya gözü karadır; duygusaldır, deli doludur. Sevdi mi delicesine sever gözü başka şey görmez; nefret etti mi kara toprak paklar..

Konuşmayı, diyalogu, dinlemeyi pek sevmez; üçü beşi bir araya geldi mi yüksek sesle çığrışır, herkes kendine konuşur dağılırlar.

Ortasya çöllerinde at sürer gibi kentte araba kullanır. Öylesine bencildir ki kendinden gayrisini düşünmez, park için trafiği kilitler. Öylesine merhametlidir ki devlet kazık atmasın diye radar tuzağını karşıdan gelene haber verir..

Otoriteyi sever, mutlak itaat eder. Derdini kendi çözmeye kalktığında kumpasçıdır, hasmına pusu kurar. Tersinden bakarsın yufka yüreklidir zayıfa düşküne arka çıkar.

Göçer ruhludur yerleşiklik sıkar. Hareketlidir oba kurup yıkar. Çabuk adapte olur muhafazakarlık kalıbına sığmaz..

İslam olunca çok şey kazandı. Dili değişti, siyaset hukuk kazandı dünyaya açıldı. Anadolu’da Batılılaşınca huyu suyu değişti. İslamın bayrağını taşıdı yorulunca onu da yordu.

Dünya arenasında varlık yokluk virajına girdiği her seferinde şahlanırdı lakin Batılılaştıkça paranın ve kapitalist pazarın müşterisi olmayı marifet sandı..

Dün vilayetiydi Suriye, vali yapacağı adamı düşman kefesine koydu. Keferenin aklına uyup piyasasına müşteri oldu, İsraile fayda sağladı..

Körelmesin tarihsel damarın, kesilmesin İslamla bağın yoksa, Balkanlaşır Lübnanlaşırsın ey çılgın!..

Ve ey çılgın; unutma, sakın unutma:
Selçukluda ve Osmanlıda ‘devletlü sunuf’ senden gayrisinden olduğunda yıkıldın ve arkadan hançerlendin sen!

Hele bi dahi düşün; Rum komşun kazıklamadı seni, Ermeni de Arap’ta Kürt’te; geriye kim kaldı biliyorsun değil mi?

Aklına gelmiyorsa sana onları düşman gösterenlere dikkat et..

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir