İnsanlık Suçu İşleyen Aydınlanmacılar

İnsanlık Suçu İşleyen Aydınlanmacılar

1: Hiç yüzleri kızarmadı; utanmak nedir bilmediler.

Doğruyu; bilimsel aklın tasdikine, adaleti; ekonomik bölüşüme, özgürlüğü; kilisenin ve kralın baskısının kalkmasına irtibatlandırdılar.

Kiliseyi ulusallaştırdılar; kralı katledip cumhuriyet ilan ettiler; eskiyi temsil eden yönetici sınıftan kaçamayanların tümünü sülalece giyotinle katlettiler.

“Tanrıyı öldürdüler, her şey mübah oldu.”

Yasa yapma yetkisini kendilerine tanıdıklarında kendilerini tanrılaştırdılar; her şey daha güzel olacak, baskı ve sömürü ortadan kalkacak, herkes çalışıp kazanacak, fırsat eşitliği olacak, adil paylaşım olacak, refah yaygınlaşacak, herkes mutlu olacak dediler.

İnandı ‘köylüler, zayıflar, çaresizler, yoksullar.’ Başka çareleri de yoktu; eski düzende hakkaten de baskı ve sömürü altındaydılar.

2: Tanrı öldü, artık özgür ve mutluyuz dediklerinde aslında, tanrının “çalma, biriktirme, öldürme, faiz yeme, iftira atma, iffete tecavüz etme” diyen buyruklarını iptal etmek, kendi tanrılıklarını ilan edip kendi buyruklarını hükümran etmekti.

O buyrukları iptal ettiler mi, hayır; o emirler

‘Ekonomik ve politik iktidar sahiplerine’ ve destekçilerine ‘mübah’ ve ‘yasal’ kılındı; boyun eğdirdikleri ‘köylüye, yoksula, işçiye, mahruma, çaresize, küçük esnafa’ “haram” kılınıp “yasak” yapıldı.

Nasılsa yasaları kendileri yapıyor; doğruyu kendileri buyuruyor; adaleti kendileri dağıtıyor; özgürlüğü kendileri bahşediyordu.

3: Sonuç mu?

Bu gün dünyada 26 kişinin serveti 3.5 milyar insanın toplam servetine eşit. Tüm ülkelerde nüfusun %1’nin kazancı %99’un kazancına eşitlendi.

Dünyanın büyük çoğunluğu ‘temiz içme suyuna, doğal çevreye, sağlıklı yaşama, düzenli iklim şartlarına, hakkıyla çalışıp kazanıp insan gibi geçinmeye’ muhtaç.

Onlarınsa ‘biyolojik ve nükleer silahlar üreten bilimi ve teknolojisi var; çevreyi ve doğayı kirletip yok eden ekonomik üretim sistemleri var; kısırlaştırıcı ve öldürücü tıpları var; dna ve genetikle oynaşıp kitlenin kaderiyle oynaşan biyolojileri var, herkese ait olanı sömüren ve katliam yapan iç savaşları’ var.

İnsanı kendine yabancılaştırdılar; insanlığı mahvettiler; insani değerlerden ne var ne yoksa, ahlak namus iffet dahil her şeyi metalaştırdılar..

Batsın sizin aydınlanmanız; tanrılığınız da batsın, size tapanlarla birlikte batın; yasal meşruiyetinizle, adaletinizle, doğru ölçünüzle, özgürlük propagandanızla batın yerin dibine..

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir