Devlet Niye Tanrı Devletlu Niye İlah ve Rabtır

Devlet Niye Tanrı Devletlu Niye İlah ve Rabtır

1: Önce bir şey: Modern tarih anlatısına, bu anlatıya dayalı bilgi biçimine, bu temelde oluşmuş düşünüş ve değerler sistemine göre tarih ve toplum aşamaları, kabaca iki grupta tasnif edildi; ‘klasik ve modern’ dönem.

Buna göre klasik tarih ve toplum aşaması ‘ilkel gerici’, modern tarih ve toplum aşaması ‘uygar ve ilerici’dir. Doğal olarak daha olumlu ve daha iyiye tekamül etmiş ilericilik kendine has ‘insan-doğa-toplum ilişkisini’ yani dünya görüşüne dayalı sosyal toplumsal gerçekliğini üretti.

2: Klasik tarihte, toplumsal ve siyasal yapılanmada toplumsal düzeni; birliği; dayanışmayı; işleyişi; uyulması gereken sınırları ve ahlaki değerleri sağlayan ‘yasa’ ve ‘düzenlemeler’ ilahi kaynaklı; yasaları uygulama ‘gücü’ ve ‘yetkisi’ ise beşeri kaynaklıydı.

Yönetici, ahlaki değerlerle uyumlu yasaları iyi uygulaması beklenendi; bunu yaptığında ‘adil’ biri, kötü uyguladığında ‘zalim’ biriydi fakat kural hep aynıydı:

“Yasama yetkisi ilahi kaynaklı; uygulama güç ve yetkisi beşeri kaynaklıydı.” Bu sebeple de yöneticiye itaat ‘ibadetti.’..

3: Modern çağa geçildiğinde; modern tarihsel söyleme, toplumsal ve siyasal yapılanma ve düzene girildiğinde kural değişti:

Hem ‘yasama yetkisi’ hem de ‘uygulama’ gücü, kurumsal ve soyut modern devletin ‘tek-eline’ geçti. Devlet temsilcileri eliyle yönetildiği için de her ikisi ‘beşerileşti.’

Beşerileşmek, sosyal siyasal hayatta meşruiyetin ilahi dayanaktan (gökten) alınıp akıl ve bilim temelli beşeri iradeye (yer yüzüne) has kılınmasıdır.

Hobbes’in deyimiyle (kralın yerine geçen) devlet artık ‘tanrı’ olmuş; devleti idare ve temsil eden devletlu sınıfta doğal olarak ‘ilah ve rab’ olmuştur..

4: Modern tarih ve toplum anlatısı dolayısıyla insanlığın geçirdiği biyolojik ve sosyolojik aşamalar, aydınlanma fikri ve projesinin evrim teorisine dayalıdır.

Buna göre tarih ‘ilerleyen’ bir doğrultuda ama hep olumluya ve iyiye doğru hareket eder. İnsanlık ilkellikten mükemmelliğe doğru gelişir. Bu gün dünden, yarın bu günden daha iyi olacaktır.

Bu şablonun ürünü liberal ideolojiye göre tarih zirveye ulaşmış, tarihin sonu gelmiş, neo-liberal kapitalist toplumsal dönemle nihayete erilmiştir. Artık başka bir aşama söz konusu olmayacaktır. Ebedi olarak burdayız.

Aynı şablonun ürünü sosyalist ideolojiye göre kapitalist aşama bitecek, devrim olmasa da devletsiz komünal hayat dönemi gelecek, zirve bu aşamayla sonuçlanacaktı ama kendisi kapitalizme yenilip tarihe karıştı..

5: İslami tarih felsefesine ve toplumsal yol haritasına gelince, Müslümanların bu çağda vahiy ve sünnet dayanaklı çıkarttığı bir tarih ve toplum şablonundan bahsetmek zordur.

Önce iki şey: İlki, İbn Haldun’dan bu yana böyle bir tarih ve toplum felsefesi üretilmedi.

İkincisi, 18. Yüzyılda yaygınlaşan aydınlanmacı tarih ve toplum felsefesi her tarafı etkilediği gibi Müslümanları da etkiledi; modern tarih anlatısı veri sayılıp bu tarih ve toplum şablonu üzerinden yol haritası belirlendi, dini anlayışlar, sosyal gerçekliğe uygun olarak ulusallaştırıldı.

Dolayısıyla Müslümanlar kendi tarihi seyirlerinden çıkıp modern tarihi seyre geçti, modern tarihsel şablona ve toplumsal aşamaya uygun biçimde yeniden şekillendi.

Burda mesele, Kur’an ve sünnet kaynaklı bir tarih şablonunun olmamasıdır. Bu olmadığı için de tarihin hangi zaman diliminde ve toplumsal aşamasında olursak olalım,

Sahih referansa uygun olarak ne yapacağımızın, nasıl hareket edeceğimizin bilgisinin ve stratejisinin oluşmayacağı gerçeğidir.

Müslümanların günümüzde sergilediği şaşkınlık, örneksizlik ve modelsizlik burdan kaynaklıdır. Bu sebeple ne durumda olunduğuyla ilgili test yapılacak, nasıl olunmasıyla ilgili referans alınacak yol haritası eksikliği söz konusudur.

Bu eksikliktir ki liberal, sosyalist, faşist, muhafazakar ideolojiler içinde bir yerlerde konumlanıp meşruiyet arayışıyla oyalanıp duruyoruz.

Bu sebeple ‘Din-i İslamı’ seküler zihinle, modern tarih ve toplum şablonunu referans alarak yeniden ‘anlıyor’ ve yeniden ‘üretiyoruz.’

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir