Bir horoz varmış. كان هناك ديك
- Her sabah ezan okuyormuş.
- كان يؤذن كل صباح
- -Sahibi demiş ki :قال له صاحبه
.“Tekrar, tekrar ezan okuma !
لا تؤذن مرة أخرى
.Yoksa tüylerini yolarım.”
وإلا قصصت ريشك
.Bu tehdit karşısında horoz korkmuş ve kendi kendine demiş ki :
الديك بمواجهة هذا التهديد خاف وقال لنفسه
– “Zaruretler haramı helal kılar.”
الضرورات تبيح المحظورات
– Canımı kurtarmak için ezan okumaktan vazgeçmeliyim.
يجب أن أتخلى عن الأذان للمحافظة على روحي
– Nasıl olsa benden başka horozlar var.
وعلى كل حال هناك ديوك أخرى غيري
– Her halükârda onlar ezan okur !.
و علي كلٍ هم يؤذنوا
– Horoz ezan okumayı bırakmıştır artık …
الديك ترك الآذان لم يعد يؤذن
– Bir hafta sonra sahibi tekrar gelir ve
بعد أسبوع جاء صاحب الديك مرةً أخرى
der ki :يقول
– “Eğer tavuklar gibi gıdaklamazsan senin tüylerini yolarım …!”
إذا لم تقاقي مثل الدجاج سأنتف ريشك
– Horoz bu tehdit üzerine horozluktan vazgecer
الديك بعد هذا التهديد تخلى عن ( ذكورته_ صِنفه )
ve tavuklar gibi gıdaklamaya başlar …
وبدأ القوقأه كالدجاج
– Horoz tam bir ay gıdakladıktan sonra sahibi tekrar gelir ve
بعد شهر كامل من نقنقة الديك جاء صاحبه مرة أخرى
bu kez şöyle der :هذه المرة يقول
– “Şimdi de tavuklar gibi yumurtlamazsan eğer
الآن أيضاً إذا لم تبيض كالدجاج
yarın seni keserim !!!”سأذبحك غداً
– Bunun üzerine horoz ağlamaya başlar ve
بعد ذلك بدأ الديك في البكاء
der ki : يقول
– “Keşke ezan okurken ölseydim !.”
ليتني متُّ عندما كنت اؤذن
– İşte günümüz müslümanlarının hali bu.
هكذا هو حال المسلمين في يومنا هذا
– Zalim ve barbarların gayr-i meşru isteklerini yerine getirdikçe zulmün duracağını zannederler …
يعتقدون بأن الظلم سيتوقف إذا وافقوا علي طلبات الظالم والوحشيين غير مشروعين
– Halbûki Yüce Rabbimiz (c.c.) :
– “Benden korkarsanız çıkış kapısı açarım …
والله تعالى قال ومن يتق الله يجعل له مخرجاً
– Ummadığınız yerden rızıklandırırım.” buyuruyor.
ويرزقه من حيث لا يحتسب