Özgürlük 'Tantanası'
1: Bağımsızlığını ve özgürlüğünü koruyacak, kişisel haklarını ve toplumsal adaleti savunacak geçim kaynaklarını yitirdiği için kentlere tıkıştırılmış ve markete/pazara mahkum edilmiş milletin,
Çok uluslu şirketlerin, finans baronlarının ve onların yerli şubelerinin insafına kalmış ülkenin,
Borçlanmadan yaşayamayacak hale düşürülmüş hane halkının,
Devletten ve bankalardan başka sığınacak tanrısı kalmamış insan yığınlarının,
Egemenlikten ve bağımsızlıktan bahseden devletlisinin, hazineden beslemeli yalancılarının yakasına yapışıp hesap sorma özgürlüğü olmaz. Nasıl olsun ki, eşyanın tabiatına aykırıdır. Kendisi özgür olmayanın bahsettiği özgürlük kölelik değilse nedir?
2: Bize, Tanrı’nın ve kilisenin otoritesinden kurtulmakla özgürlük başlar, bireyi kendi çıkarları için kullanmaya kalkan din, toplumsal yarar, ilkeler, kurumlar ve şahıslar gibi diğer otoritelerden kurtularak devam eder diyen şarlatanların,
Cinsiyet, kadın, çocuk, hayvan, insan ve çevre hakları savunucusu propagandistlerin,
İlerleme, kalkınma, refah, kardeşlik, eşitlik, adalet, erdem ve yaşanabilir bir dünya hayaliyle oyalayan borazancıların,
İnsanlığı özgürlük yalanıyla uyuşturup gerçekte kimlere köle yapmak için ve kimler tarafından ‘beslendiklerini’ anlayabildik mi?
3: Kulak vermek isteyenlere kölelikten kurtulmanın tek yolunu Allah söyledi, tüm peygamberleri bunun nasıl olması gerektiğini öğretti ve gösterdi;
Boynuna ve aklına vurulmuş zincirleri kıracaksın. Korkutulduğun tanrıların gazabının aslında algıdan başka bir şey olmadığını kavrayacaksın. Algı denen şeyin şartlı eğitim tekniği olduğunu, iç güdüleriyle hareket eden ama akılları olmayan varlıklara has uygulama olduğunu bileceksin.
Ve yalnızca Allah’a itaat edip peygamberlerinin izinden giden Müslüman olacaksın. Yani halifen de olsa yanlış yapanın yakasına yapışacak, eline vuracaksın. Hakkın olmayan bir şeye el uzatmayacaksın. Böyle biri değilsen boş ver dini imanı.
Gerisi ‘ninni yavrum ninni, uyusun da büyüsün yeni yeni tanrıların kulları ninni’dir.
Devletten ve bankalardan başka sığınacak tanrısı kalmamış insan yığınlarının,
Egemenlikten ve bağımsızlıktan bahseden devletlisinin, hazineden beslemeli yalancılarının yakasına yapışıp hesap sorma özgürlüğü olmaz. Nasıl olsun ki, eşyanın tabiatına aykırıdır. Kendisi özgür olmayanın bahsettiği özgürlük kölelik değilse nedir?
2: Bize, Tanrı’nın ve kilisenin otoritesinden kurtulmakla özgürlük başlar, bireyi kendi çıkarları için kullanmaya kalkan din, toplumsal yarar, ilkeler, kurumlar ve şahıslar gibi diğer otoritelerden kurtularak devam eder diyen şarlatanların,
Cinsiyet, kadın, çocuk, hayvan, insan ve çevre hakları savunucusu propagandistlerin,
İlerleme, kalkınma, refah, kardeşlik, eşitlik, adalet, erdem ve yaşanabilir bir dünya hayaliyle oyalayan borazancıların,
İnsanlığı özgürlük yalanıyla uyuşturup gerçekte kimlere köle yapmak için ve kimler tarafından ‘beslendiklerini’ anlayabildik mi?
3: Kulak vermek isteyenlere kölelikten kurtulmanın tek yolunu Allah söyledi, tüm peygamberleri bunun nasıl olması gerektiğini öğretti ve gösterdi;
Boynuna ve aklına vurulmuş zincirleri kıracaksın. Korkutulduğun tanrıların gazabının aslında algıdan başka bir şey olmadığını kavrayacaksın. Algı denen şeyin şartlı eğitim tekniği olduğunu, iç güdüleriyle hareket eden ama akılları olmayan varlıklara has uygulama olduğunu bileceksin.
Ve yalnızca Allah’a itaat edip peygamberlerinin izinden giden Müslüman olacaksın. Yani halifen de olsa yanlış yapanın yakasına yapışacak, eline vuracaksın. Hakkın olmayan bir şeye el uzatmayacaksın. Böyle biri değilsen boş ver dini imanı.
Gerisi ‘ninni yavrum ninni, uyusun da büyüsün yeni yeni tanrıların kulları ninni’dir.