İnsana Dair

İnsana Dair

1. İnsan, başından beri hep insan olarak yaratıldı. Şerefli olarak yaşamanın bilgisi verildi, yolu gösterildi. Kendisine hayat verildiğinde her insanın buna uygun yaşaması, bozulmadan geri dönmesi uyarısı yapıldı. Bozularak döneceklere cezası hatırlatıldı.
İnsan hiç bir zaman bir ırka mensup olarak yaratılmadı. Dünyada ırkçılar olduğu için sonradan ırkçı oldu. Yapılan uyarıyı terk ettikten sonradır ki ırkının dilini, kültürünü, örfünü, tarihini yüceltti. Bu sınırlarda kaldığı sürece de atalarının yolu, aşiretinin medeniyeti, hukuku, siyaseti dışına taşamadı.

2. Irkçılığın kabulü, ötekisini tanımlayarak yola çıktı, üstün millet iddiasıyla temellendirildi. Uluslaşma sürecinde geç kaldığı için sanatı edebiyatı ve germanıc cultur’uyle tek millet olmayı aşırı yücelten Almanlar, bu meselede meşhur oldu. Bunun karşıtı kabaca liberal, tüccar toplumdu.
Evrim teorisindeki, doğadaki varlık popülasyonları arasında güçlü ve üstün olanın zayıf ve yetersiz olanı yok edeceği ve ayakta kalarak evrimi sürdüreceği anlatısı, diğerlerine kıyasla üstün millet inancını desteklemişti.
3. Adem’e öğretilen tesmiye, vukufiyet, üretme, organize olma ve değere uyma bilgisi nesiller boyu tekrar bildirilerek, bildirilenlere dayalı beşeri kültür olarak yeniden üretilerek sürdürüldü.
Dolayısıyla İslamın hep kitabı, dili, peygamberi, hukuku, siyaseti oldu. Bunu doğrulayanlar bir millet olmanın gereğini yaparken bu hali diğer türlü olmaktan kopuş yaşayarak gerçekleştirdiler.
Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir