Hz. Muhammed'in İlk Cuma Hutbesi

Hz. Muhammed'in İlk Cuma Hutbesi

Allahın son elçisi Hz. Muhammed, Medine’ye hicret ettikten kısa bir süre sonra Kuba ovasında ilk cuma namazını kıldırdı, ilk hutbesini verdi. Hutbede görüleceği üzere Kur’an’ın Mekke’de nazil olmuş surelerinin tümünü iyi bir özeti vardır. Ülkemiz şartlarına uyum sağlaması bakımından faydalı olur umuduyla.
Salat-ı selam ona olsun. O sözlerine ‘Allah’a hamd-ü sena ederek’ başladı. ‘Ondan yardım istedi. Bağışlamasını ve hidayet yolundan ayırmamasını diledi.’ Sonra:
“Allah’a ortak koşmadan inanıyorum. Ondan başka ilah yoktur. O tektir. Kim ona şirk koşarsa ona düşman kesilirim. Muhammed onun kulu ve elçisidir. O Muhammed’i, peygamberlerin arkası kesildiğinde, kavimler doğru yoldan saptığında, zamanın sonu gelip kıyamet yaklaştığı bir devrede, kavimleri doğru yola sevk etmek üzere nur ve hidayet olarak gönderdi. Kim Allah’a ve Elçisine itaat ederse doğru yolu bulmuş sayılır. Kim’de Allah’a ve elçisine isyan ederse o azgınlık yoluna sapmış, haddi aşmış, azgınlıkta ileri gidenlerden olmuştur.
Ben size Allah’tan sakınmayı, elçisine itaat etmeyi tavsiye ederim. Çünkü Müslümanın Müslümana olan en hayırlı öğüdü ahiret işlerine heveslendirmesidir. Bundan daha hayırlı bir iş ve ibadet yoktur. Allah’tan korkarak, ona itaat ederek ondan sakınmak, talep ettiğiniz ahiretteki derece ve ecir için en güvenli ve yardımı dokunan bir iştir.
Bir kimse gizli veya aşikar olarak bütün işlerinde sadece Allah’ın rızasını talep edip kendisiyle Allah’ın arasını düzeltirse, dünyası için güzel ad ve san, öldükten sonra da kendisi için bir hazine hazırlamış olur. Zaten insan o gün ancak dünyada yaptığı hayırlı işlerinden faydalanır. Bu şekilde hareket etmeyenler ölüm ile iki arada uzun müddet geçmesini ve bu uzun müddette iyi yaşamayı arzu ederler. Fakat bu onlar için imkansızdır.
Allah bizi kendisinden sakınmaya çağırıyor. Bununa birlikte Allah esirgeyicidir. O sözünde ve vaadinde sadıktır. Onun vaatleri yerini bulur. Çünkü Allah kitabında ‘Benim sözüm değişmez. Kullarıma zulüm edecek de değilim’ (Kaf 29) Dedi. Dünyadaki işleriniz ahirette karşılık bulacak. O sebeple işlerinizin her birinde gizli ve aşikar bir surette Allah’tan sakınınız. Çünkü Allah sakınanların günahlarını ve kötülüklerini affedip sevaplarını artırır. Sakınan kimse büyük ölçüde saadet yoluna kavuşmuş sayılır. Çünkü sakınan kendisini onun dargınlığından, azabından korumuştur. İşleri onların yüz akı olmuştur. O halde kendi payınızı elde ediniz.
Allah size kitabını öğretti. O sadık ve yalancı kullar bilsinler diye kendi yolunu açıkça gösterdi. Allah size ihsanlarda bulunduğu gibi siz de onun rızasını kazanmak için güzel ve hayırlı işlerde bulununuz. Allah’ın düşmanlarına düşman kesiliniz. Allah için cihadda bulununuz. O sizi kavim ve kulları arasından seçti. Size Müslüman adını verdi. Ta ki helak olanlar açık delillerle mahvolsun, sağ kalanlar da yine açık olan delillerle sağ kalsın.
Kuvvet ve kudret sahibi olan tek bir Allah’tır. Onu çokça anınız. Bu günden sonraki gün için salih amel işleyiniz. Allah kendisiyle arasını düzelten kimseyi diğer insanlara muhtaç olmaktan kurtarır. Çünkü Allah başkalarına hükmeder. O, insanlara dilediği gibi hükmeder. İnsanlarsa Allah’a hükmedemezler. Büyük olan Allah’tır. Kuvvet ve kudret ancak ona aittir.”

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir