Ben-ü Sakife Toplantısı

Ben-ü Sakife Toplantısı

Son yıllarda Türkiye’deki siyer tartışmalarında ilginç detaylarla kafalar karışmaya, gruplaşmaya göre değişik sonuçlar üretilmeye başladı. Siyerlerde, tarihlerde, olaydan nice sonra oluşmaya başlamış mezhebi görüşlerde de olmayan enteresan detaylar konuşulmaya başladı. Belli ki yanlış telakkiye dayalı çağdaş din anlayışını meşrulaştırmak için referans oluşturulmak isteniyor. Malum din ve siyaset ilişkisi.
 
Ben-ü Sakife toplantısından bahsetmek istiyoruz. Hani Hz. Peygamber vefat etmişti, cenazesi henüz kaldırılmamıştı da Ensardan Evs’den bazılarının, Hazrec’den çoğunun, muhacirlerden de bir kısmının Hazreç kavminin cahiliye devrinde topluluk işlerini karara bağlamak için buluşup görüştüğü mekandaki toplantı.
 
Orası Kureyş’in Dar-ün Nedve’si benzeri bir yerdi yani. Günümüzün ulusal meclisi gibi anlayın. Yani mekanı, toplantının, katılımcıların ve alınacak kararın önemini anlatmak için benzetme yaptım.
 
Bu toplantıda yapılan tartışmaların konusu neydi? Farklı görüşler nasıl ortaya sürülebildi, tartışma ne üzerine yapıldı ve neyi karara bağlamak için orada toplanılmıştı?
 
Toplantı hangi karara vararak bitirildi? İslam ümmetinin birliğini ve dirliğini yeni alınan ve mutabık kalınan kararla yeniden sağlayan, farklı görüşlerin geri çekildiği, alınan karara herkesin katıldığı, çekimser kalan bir kaç kişinin dahi itiraz etmeyip sonuçlarına uyduğu ve insanların günlük hayatlarına geri döndüğü bu karar neydi?
 
Derdimiz şu meselenin aydınlığa kavuşmasıdır: Orada Kur’an, vahiy, itikat, inanç unsurları, ibadetler mi tartışıldı? Peygamberin dinde otorite olduğu risaletini, risalet görevini temsil eden dini bir otorite mi seçildi? Dinde eksiklik vardı da onu tamalamak mı istediler? Tartışmalar bunun için mi, bu çerçevede mi yapıldı, farklı görüşler bu sebeple mi ortaya sürüldü? Toplantının yapılış geyesi bu muydu?
 
Kavmiyet sistemi ve geleneği gereğince peygambere dini konuda bir varis mi tayin edildi? Kureyş’den Ben-ü Umeyye’nin ulusu Ebu Süfyan, Ben-ü Haşimin ulusu Abbas, Ensar’ın ulusu Sad b Ubade yahut kentsoylulardan birisi bu amaçla neden göreve getirilmedi? Buradaki detay anlaşılıyor mu?
 
Orada yapılan neydi, ondan sonra Müslümanlar günlük hayatlarına neden döndü? Hangi görevlerini bitirip işlerine baktılar?
 
Lütfen kimse nice sonra gelişen siyasi kümeleşmelerin itirazını ve savunusunu ve müsteşriklerin alakasız bağlamdaki görüşlerini tekrarlamasın. Konu belli. Soru açık. Bağlamı taşmayalım. Ki sonraki sapmaları nedenleri ile rahat konuşabilelim.

Bu Yazıyı Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir